11 Ağustos 2009 Salı

Bambaşka Bir Milli Mücadele Anlayışı : Eurovision..

Yıllardır ölüm kalım meselesi haline gelen Eurovision, katılan ülkelerin şovlarına ev sahipliği yapıyor.Katılan yarışmacılar ülkelerini temsil ettikleri için büyük bir sorumluluk altında kalırken aynı zamanda da hemen hemen tüm vakitlerini bu ciddi organizasyona hazırlanmak için hacıyorlar.Peki yaptıklarına , verdikleri emeğe değiyor mu ? Şöyle bir düşünelim yıllar önce bir kaç puan alınca sevinen Türk halkı kör talihini Sertap Erener'in birinciliği ile yendi.Şarkı ve kareografi unutulmazdı. E haliyle farklı bir koreografi ve farklı bir şarkı ülkemize birinciliği getirdi. Ya sonralar.. Elbette emek harcandı , elbette debelenildi ama sonuçlar beklentilerimizin altında oldu. Tamam her sene birincilik istemiyoruz ama hak etmeyen şarkıların o mükemmel(!) Eurovision hediyesini almasını da hazmedemiyoruz.Slov olup sade bir şov yapan ve birinci olan şarkılarda elbette bir bit yeniği aramak kaçınılmaz.Bu durumun biti de elbetteki ülkenin politik durumu oluyor.Ülkelerinin müzikleriyle yarıştığı böyle bilindik br yarışmada politika illetinin olayı allak bullak etmesi gerçekten anlamsız.Komşuluk ilişkileri cart ilişkileri, curt ilişkileri derken...Şarkılar ve sanatçılar değil ülkeler yarışır hale geliyor.Sonuç ne mi? Sanatçı ve devlet emek , zaman ve para 3lüsünü heba ederken elde kalan koca bir HİÇ ile yetinmek zorunda kalıyor.Ne hoş değil mi.Milli meselemiz olan Eurovision daha az umur seviyesine layık bana kalırsa.Başarı dileklerimiz baki fakat sanatçılarımızın harcanması söz konusu hemde bir hiç uğruna.Bu yüzden Eurovision'a tamamıyla negatifim.Türk'üm Türklerin başarılarıyla gurur duyuyorum ama bu yarışmayı bu kadar önemsememizide bir türlü anlayamıyorum.

Günün Sözü:

"Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir."

Pascal




svglr.
mrv.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder